28 Temmuz 2011 Perşembe

Getafe Maçı İzlenimleri

Maça aslinda biraz tedirgin geldik. AZ Alkmaar çok diri ve hazir görünüyordu ve bizi eze eze yenmisti. Getafe ise geçen yil La Liga nin süpriz ekiplerinden biri, çok yetenekli oyunculari vardi. Maçin oynanacagi yere takimla tam ayni zamana geldik, otobüsten inerken oyuncular rahat görünüyordu, belki de yorucu kampin bittigine seviniyorlardi. Bazi oyuncularimizin kullandigi rengarenk büyük büyük kulakliklar dikkat çekti.


Eren, Ömer, Furkan, Semih, Navarro ve kaptanimiz Cangele bu maçta sakatliklari nedeniyle forma giymediler. Cangele ve Navarro iyi anlasiyorlar galiba. Kampta beraber görüyordum hep ve maçtan öncede Hollandalilarin arasina oturmus kantinde kahvelerini yudumluyorlardi.

Zemin muhtesemdi. Maç öncesi zemini islattilar ve Spor Toto Sike Liginde zor bulabilecegimiz bir zemin olustu. Maçin oynanacagi sahanin ufak bir de tribünü vardi, taraftarlarimiz bu tribünü tamamen doldurmus artik maç saatini bekliyordu. Bir kaç Hollandali futbolsever hariç biz bizeydik ve hos bir atmosfer vardi. Kadromuz okunurken ve zaman zaman maç içinde hazirlik maçi da olsa sahaya tepkiler veya alkislar göndererek eglenceli bir ortam olusturduk.


Maça su kadro ile çiktik:

Gökhan
Ömer - Berkay - Ilhan - Hasan
Okay - Abdullah
Troisi
Sefa - Gökhan - Amrabat


Zurab maçin ilk dakikalarinda sakatlaninca yerini genç oyuncumuz Berkay'a birakti. Maçta genel olarak hakimiyet bizim elimizdeydi. Özellikle ikinci yari oyunu domine etmeyi basardik. Getafe biraz daha bekleyen bir stilde oynadi, AZ Alkmaar gibi isirgan degillerdi ve böylece geriden oyun kurmamiza biraz daha fazla müsade ettiler.

Zaman zaman kalemizde tehlikeler yasadik, bunlarin çogu aslinda geçen sezondan hiç farksiz geriden oyun kurarken yaptigimiz top kayiplardan olustu. Takim henüz birbiriyle uyum saglamamis durumda bu çok açik. Gerek geriden oyun kurmada gerekse ilerde verilen paslarda bazen bunu çok iyi görebiliyorsunuz.

Oyunculari tek tek degerlendirecegim. Sebebi de su; Okay, Abdullah ve Troisi'yi bana teker teker sorsaniz, hepsi de fena degildi ellerinden geleni yaptilar derim. Orta sahamiz nasildi deseniz valla çok kötüydü derim. Bunun en açik örnegini su resimde gösterebilirim:



Orta sahada oyunu yönlendirebilecek, arkadaslarina direktifler verecek ve dengeyi saglayak bir adam yok. Umarim Santana veya Riveros bu görevi yerine getirebilir. Aksi takdirde resimde göründügü gibi bazen herkes kafasina göre hareket ediyor ve orta sahada enine boyuna 25 metrelik bombos bir alan olusuyor. Bu sikintidan dolayi defans oyunculari da hayli zorlandi iki maç.

Gökhan - Kaleci transferi onu biraz heyecanlandirmis sanki. Hata yapmaktan kaçarak oynuyor, kaleden mümkün mertebe çikmiyor. Topu oyuna sokarken çok fazla düsünüyor. Keske bu konuda Souleymanou'dan birseyler kapsaymis.

Hasan Ali - Harika. Geçen senenin daha da üstüne koymus ve kendine daha fazla güveniyor. Sahanin her yerinde var. 1. golümüzden hemen sonra Getafe ataga çikarken topu kapti ve tam tribünün önünde 50-60 metrelik bir depar atti. O kosarken resmen tüm taraftarlar ayaga kalkti ve hipodromda yaris izlermis gibi 'hadi oglum! hadi goçum! bas goçum! diye gaza geldiler.

Ilhan Eker - Ilhan çok hirsli ve canla basla oynuyor. Zaman zaman harika hamlelerle top kesiyor ama bazen de gereksiz fauller yapiyor. Bu ikincisini biraz azaltmasi lazim. Sol ayagi çok iyi olsada bazen panik yapip rastgele vuruyor topa. Belli ki Shota nin sakin kafayla geriden oyun kurma sistemine daha ayak uyduramamis. Takimda saha içinde konusan ender kisilerden Ilhan. Bagirip çagirip milleti toparlamaya çalisiyor. Idmanlarda ve idman sonralarinda takimda agabeylik yapmaya çalisiyor, otelde otururken arkadaslarini güldürmeye çalisiyor ve yabancilarla da yerlilerlede ortam kurmaya çalisiyor.

Berkay - Oyuna isinmadan girdigi ilk 15 dakika biraz alismasi gerekti, arada pas hatalari yapti ama sonra toparladi. Bayram Çetin'in biraz daha gelismis olani diyebiliriz. Hava toplarina çok iyi. Yaninda daha hizli bir bek ve stoper olursa çok daha faydali olabilir. Simdi bi yaninda Ömer diger yaninda Ilhan önündede bos bir alan olunca bazen agir oldugu göründü. Ama temel bi yetenek var özellikle defansif manada.

Ömer Kulga - Artik yillardan beri alistigimiz stoperden devsirme sagbek tipi. Elinden geleni yapiyor, yer tutmasini az çok biliyor, ama bir sagbek degil. Görev aldiginda fazla siritmadan oynar ama sifira inip oyunu genisletecek bir yapi göremedim.

Abdullah - Apo çok kostu çok calisti bayagi mesafe kat etti. Zaman zaman Türkü albümünü düsünüp pas hatalari yapti, bazen de inanilmaz toplar kaparak oyun kurdu geriden. Bildigimiz Abdullah yani.

( Türkü albümü konusu Kayserispor taraftarları arasında bir espiridir. Zaman zaman totem olarakta kullanıldığı olur. )

Okay Yokuslu - Maçtan önceki gün izledigim idmanda Okay'i defansin önünde top isteyip oyun kuracak yerde çalistirmislardi. Selim Teber gibi yani. Bu maç o görevden biraz kaçti gibi gibi. Defans 4lüsüne basmasalarda orta alanda kalabalik duruyorlardi ve onlarin arasina girip top istemeye çekindi biraz.

AZ maçinda daha iyi oynamisti, ama bu maçta iyiydi. O fizikle gelip defansin arasinda yatarak toplar kapti ve bunlari hemen ayaklanip iyi kullandi. Altay'da 10 numara oynuyormus sanirim, onun asil verimli olacagi mevkii bence orta sahanin tam ortasi olur.

James Troisi - Belki sahanin en çok kosan ismiydi. Iki Gökhan arasinda mekik dokudu. Eski Troisi gibi saçma sapan pas hatalari da yapti, yeni Troisi gibi kanatlara çok iyi ara paslari da birakti. Ilk golümüzde topu kanata güzel açan oydu, AZ maçindada bir kaç kez güzel gördü bos alani. Her iki ayaginin da iyi olmasi orta sahanin ortasinda daha da isine yariyor.

Amrabat - Tribünde kalabaligi görünce gaza gelmis olmali ki çok kostu, çok çalisti ve iyi oynadi. Her maç böyle oynarsa tadindan yenmez ama gel gör ki bu performansini belki sadece IBB maçinda gördük.

Sefa Yilmaz - Oda bu maç en çok calisanlarin basinda geliyor. Her zaman istedigini yapamasada, yaptigi kosulardan, verdigi paslardan futbolu bilerek oynadigini görebiliyorsun. Açikçasi duran toplarini pek begenmedim ama Cangele dönerse ona gerek kalmaz zaten. Kibar bir kanat oyuncusu degil kesinlikle, mücadeleden ve sert oyundan korkmadi.

Gökhan Ünal - Arada bir verdigi ince paslarla klasini konustursada eski Gökhan'in yerinde yeller esiyor. Çok agir, çok pasif ve takim ile uyumu sifir. Yetisebilecegi topa kosamiyor, sonra dönüp pas verene kiziyor. Umarim kendine çeki düzen verir ama bugün itibariyle eski Gökhanin %20si var.

Kampi kapatacak maçi 3-0 kazanmak çok güzeldi. Ikinci yarida özgüvenleri biraz toparlandi takimimizin ve rahat oynadilar. Taraftarlarin nesesi de maça güzellik katti. Maç öncesi ve sonrasi takima yogun ilgi vardi. Maç sonunda Amrabat kendini Fasli hemserilerinin arasindan zor kurtardi.

Shota, Cangele, Hurma ve Kujoviç hiç üsenmeden herkesle biraz laflayip resim çekindiler. Özellikle Cangele bir ara poz vermekten heykel olacakti ama yüzündeki gülüsü bozmadan onu görmeyi gelenleri kirmadi..

 Kaynak: mrrgun

0 yorum:

Yorum Gönder